Pages

Bumerang

Bumerang - Yazarkafe

19 Nisan 2015 Pazar

Çocuklukları Hapsolmasın.............


31 Ocak 2015 Cumartesi

Yaşasın 1 Yaş...


Ates ustunde 1 dakika 1 saat gibi gecerken , guzel bir kadinin yaninda bir saat 1dakika gibi gecer... Diye bosuna dememisler...
Zaman cok goreceli bir kavram. Demir'in kucucuk ellerine bakarak "offff yaaaa, ne zaman buyur acaba bu eller" diyordum. Bir yil gecmis bile. Demir 1 yasina gelmis. Dogumu, Turkiye' ye geri donusumuz, ilk 5 ay tek basima oglusa bakmam, sonra is hayatina geri donusumle bakici maceralarimiz ve iste bir yil bitmis.
Coğu bebek gibi Demir ' de Mickey mouse hayrani. Biz de bu yuzden dogum gunu konseptini Mickey' li yaptik.
Poz verme cercevesi, el kartlari, pasta, balonlar, misafirlerimize hediye anahtarliklar.. Hersey Mickey mouse oldu.
Çok güzel ve eglenceli bir dogum gunu partisi oldu.
Neşesiyle gelen ve bizi mutlu eden tum dostlara tesekkurler..

17 Ocak 2015 Cumartesi

Demir'in dişi çıktı....


Dis cikarma da yurume ve konusma gibi genetik diyor bizim doktorumuz. Gercekten de esim ve ben de Demir ile hemen hemen ayni aylarda dis cikarmisiz. 10. Ayda cikti Demir'in disleri. Evet disleri diyorum cunku ayni anda dort disi birden cikiverdi.
Pek oyle salyasi filanda olmadi. Bir kac gece atesi cikti,biraz istah kesilmesi yasadi ama hepsi bu kadar.
Kuzenlerimden biri dis hekimi. "Gec ciktiysa gec curuyecek,gec dokulecek demektir" dedi. Hadi bakalim. Saglikla kullansin oglus dislerini.
Ben de adettendir tabi bu vesile ile bir "dis hedigi partisi" duzenledim. Kimi yorelerde dis bulguru kimi yorelerde dis bugdayi kimi yorelerde de bizde oldugu gibi dis hedigi diyorlar.
Es, dost, akraba, sevdigin, gormek istedigin kim varsa davet ediyorsun. Bir de bugdayi kaynatip cesitli kuruyemis,meyve ve sekerlemelerle susluyorsun. Ohhh miss. Tabi ben bunu yeterli bulmayip ellerimle pide ici hazirladim. Misafirlerim gelmeden pideciye biraktim. Saat soyledim sicak sicak geldiler o saatte. Ve ev yapimi ayranla goturduk leziz pideleri. Uzerine de bugdayli tatlimizi
Sonrasinda da sira en eglenceli kisma geldi. Hediye fasli. Oglusa gelen hediyeleri kendime gelmis sevinciyle bir bir actim. Altinlar, pantolonlar,kazaklar...

Super. Gelen ve nesemize nese katan tum dostlarin ayagina saglik.

Benim canim oglum iyi ki dogmus, iyi ki saglikla buyumus ve iyi ki inci disler cikmaya baslamis...
İnci gibi dislerin harika gülüşlerin olsun canim oglum...

14 Ocak 2015 Çarşamba

Yeni yil yapilacaklar listem..


Gecen yil, to do list yapmis idim kendime. Dur bakayim ne durumdayim dedim. Ne  sözler vermisim ne vaadlerde bulunmusum. Gel gelelim ne kadarini yapmisim. Hadi birlikte bakalim;
1- Demir'i tum yil emzirmek. Tamamdir. Bunu yaptim. Hatta hala devam ediyorum✌
2-Demir icin ozel yemekler pisirmek. Tamamdir. Yaptim,yapiyorum ve yapmaya devam edecegim...
3-Loya'nin daha cok kitap okumasi ve resim yapmasini saglamak 3 numaradaymis. Valla elimden geleni yaptim. Artik 2. Sinif ve gayet akici sekilde Turkce ve Fransizca okuyabiliyor. Resim isi icin pek ayni seyleri soyleyemeyecegim
4-Loya'nin resim ve keman dersi almasini saglamak demisim. Resim konusunu kapatalim lutfen. Kemani da piyano ile degistirdik. Ama sonucta bir enstruman calmaya basladi
5-Yeni ve guzel yemek tarifleri demisim. Evet yaptim. Yaptiklarim yapacaklarimin garantisidir...Devam.
6-Daha fazla fotograf cekmek demisim. Evet cektim. Ancak bunlari hala bir albume donusturemedim...
7-Daha cok kitap okumak demisim. Maaleseff...
8-Ne ara olacak bilemiyorum ama diye baslayarak daha fazla film izlemek demisim. Hakli cikmisim. Alkis bana. Nerdeyse hic film izleyemedim. Sinema diye bir sanat dali varmis,vizyon,film,aktrist kelimeleri de ne ifade ediyormus unuttum...
9-Blogumu gelistirmek. Yilin ilk aylarinda evet cok fazla yazi yazdim. Blogum belli bir kitleye ulasti. Ama itiraf ediyorum daha sonra coook ihmal ettim coook. Ama sebebini yazimin sonunda paylasacagim..
10-Duzenli egzersiz yapmak. Evvettt. İste bunu super basardim. Hala devam ediyorum ve birakmaya hic niyetim yok...
11- Acik hava yuruyus plani demisim. Aynen acik havada kosmaya devam..
12-Yeni web sayfam demisim. İste bu olmadi. Kendime ait bir web sayfa acamadim. Ama artik acmalimiydim ki diye dusunuyorum. Yani bu maddeyi uygulamaya gecirmedigim icin uzgun degilim. Blog yeterli.
13- Duzenli ve programli olmak. Evet mumkun oldugunca..
14-Sokak kopeklerine yardim etmek. Sonuna kadar...
15- Daha az tuketmek demisim. Maddi manevi herseyi. Evet bunu cidden yaptim. Son aylarda biraz alisveris yaptigim dogru. Ama ihtiyacim olan seyler icin sadece...
16-Teknolojiyi takip ve kullanma demisim. Face,instagram,google +, pinterest,blogger vs derken alin iste gayet aktifim
17-Affetmek. Kimi?? ✌ Bakin olmus bile.
18-Karsiliksiz sevmek. İnsan anne olur da karsiliksiz sevmez miiii???
19- Aileme ve arkadaslarima zaman ayirmak. Hala yeterli duzeyde bu maddeyi uyguladigimi dusunmuyorum. Ailem evet ama arkadaslarim... Bu yil diyelim!!
20- Kendimin ve ailemin beslenmesine ozen gostermek. Evet bu sayede kilo verebildim ve geri almiyorum. Yasasinnn.
21- Saglik kontrolleri. Maalesef....
22- Sakin olmak. Objektif olamiyorum bu sebeple yazmayayim.
23-Dil ogrenmek. Maalesef bunu da yapamamisim.
24- Baskalarina aldirmamaya devam etmek. Valla emin degilim. Aslinda herkes gibi galiba. Yani bazen bunu basariyorum bazen insanlar beni cildirtiyor..
25- Kendimi kesfe devam. Elbette her zaman. Daha yeni basliyoruz☺
26- Daha da cok gulup eglenmek demisim. İste bu guzel. Gulup eglenerek geride biraktim 2014 yilini. Darisi bu seneye...
 
Gel gelelim bunların dışında neler yaptığıma yada yapamadığıma . Yapamadıysam neden yapamadığıma...
Sıkı durun iş hayatına geri döndüm. Evet ben bile hala inanamıyorum ama  Demir 5 aylıkken farklı bir firmada eski pozisyonumda çalışmaya başladım. İşe dönüş ve Demir'i alıştırma evreleri sonraki postlara artık.

Eee ne demisler ; hayat guzeldir, yeterince neseliysen....
 

20 Kasım 2014 Perşembe

Amerika'da doğan bebeğinizin pasaport ve nüfus cüzdanı işlemleri





 


Öncelikle bebeğinizin pasaport işlemleri için daha hastanede başlayan bir evrak toplama işiniz olacağını bilmelisiniz.
Doğumunuzun ardından her hastanede olan birth certificade ofisinden bir yetkili gelecek ve size birth certificate için evrak doldurmanızı isteyecek. Bu evrakı çok dikkatli doldurmanız gerektiğini özellikle belirteyim. Çünkü birth certificate, pasaport ve Türkiyeden çıkaracağınız nüfus cüzdanı işlemlerinde kullanılacak. Bu sebeple bilgileriniz tamamen doğru yazılmış olmalı.
Bu evrağı doldurduktan sonra adresinize 10-15 gün içerisinde geliyor. Hastanenizde bulunan birth certificate ofise durumunuzun aciliyetinizi belirtirseniz( ülkenize döneceğiniz tarihin yakın olduğunu ) bu sürede elinizde olacaktır. Birşey söylemezseniz normal süreç 20 gün ve üzeri olabilir.
Hastaneden ayrılırken size bebeğinizin doğum boy ve kilosunun da olduğu bir aşı kartı (crib cart ) verecekler. Bu kart sadece pasaport işlemleri için değil, bebeğinizin büyüdüğünde bile pek çok işleminde lazım olacak. İyi muhafaza etmenizi öneririm. Üniversite kayıt anında bile kullanıldığını duyduğumda çok şaşırmıştım.
Bir de bebeğinizin ayak izi kartı (Foot Print Document ) hastaneden ayrılmadan size teslim edilecek bir diğer evrak.
İşte bu üç evrak ;
Birth Certificate
Crib Cart
Foot Print Document ile size en yakın post ofise gitmeniz gerekiyor. Post ofisde bebeğinizin vesikalık iki adet fotoğrafını çekip, tüm evraklarınızı kontrol edecekler. Bu arada hazırlıklı gitmeniz açısından fotoğraflar için 15 dolar ödüyorsunuz.
Pasaport için aceleniz varsa post ofiste bunu belirtiyorsunuz ve size bir telefon numarası veriyorlar. Bu numara United States Department of State 'de Passport Services 'e ( Pasaport Dairesine )ait. Yalnız burada Türkiye' ye dönüş biletinizi ibraz etmeniz gerekiyor. Yani her acil diyene acil uygulaması yapmıyorlar.
Post ofisde bu numarayı arıyorsunuz. Size bir tarih ve randevu numarası veriyorlar. Daha sonra verilen tarihte evraklarınızla bu pasaport dairesine gidiyorsunuz. Tabi normalde 105 dolar olan işlem ücreti acil başvuru yaptığınızda 165 dolara çıkıyor. Ayrıca bebeğin anne ve babasının pasaport fotokopileri, babanın Amerika' dan erken ayrılması gerekiyor ve pasaport işlemleri esnasında bebeğin yanında olamayacaksa noterden anneye verilmiş vekaleti gerekiyor. Vekaleti nereden çıkartabiliriz derseniz size en yakın Case Bank içinden bu işlemi yaptırabilirsiniz. Ücret dahi almıyorlar. Unutmadan, sizinle fotoğrafını paylaştığım evrakı da doldurmanız gerekiyor.
Tüm evrakları verdiniz ve ücretinizi de ödediniz.Yoğunluğa göre ya gittiğiniz gün ya da bir sonraki gün bebeğinizin pasaportunu alıyorsunuz.
Bu pasaportla bebeğiniz Amerika' dan Türkiye' ye rahatlıkla uçabilir. Türkiye' ye indiğinizde havalimanında vize almanız gerekiyor. Bunun ücreti de yalnızca 20 dolar.
Bir de ülkeye yabancı olarak giriş yapmış olduğu için bebeğiniz, TC kimliğini çıkarır çıkarmaz Emniyet Müdürlüğünde Yabancılar Şubesine gidiyorsunuz. Ve bebeğinizin aynı zamanda Türk vatandaşı olduğunu söyleyerek turist statüsünden bebeğinizi çıkarmış oluyorsunuz.
Gelelim TC Kimliği çıkarma işlemine. Sakın ola Türk Konsolosluğuna uğramak gibi bir hata yapayım demeyin. Çünki gittiğinizde elinize bir yığın evrak tutuşturuyorlar. Bu evrakları hazırlayıp bize iletmezseniz TC kimliğinizi Türkiye' den alamazsınız diyorlar. Oysa hiçbir evrağa ihtiyacınız olmadan Türkiye'de nüfüs müdürlüğüne gidiyorsunuz onlar size birth certificate var mı diye soruyor. Birth certificatenizin tercümesini yaptırıp noterden onaylatıp getirin diyorlar. Götürüyosunuz ve bebeğinizin TC kimliği elinizde oluyor.
Evet evrak işlemleriniz tamamdır. Yardımcı olabileceğim başka birşey ya da bir sorunuz varsa lütfen yazın.
Sevgiler.














 

18 Eylül 2014 Perşembe

Amerikada doğum hakkında sık sorulan sorular.

Öyle çok mail alıyorum ki aylardır. Pek çoğuna cevap veremediğim için buradan af dilemiş olayım.
Malum bebek bir yandan, kızım bir yandan. Bu arada iş hayatına geri döndüm ve oldukça yoğun bir tempoda çalışıyorum. İş, ev ve çocuklar derken bir hayli ihmal ettim blogumu.
En azından bu yazımla sıkça sorulan soruların bir kısmını yanıtlayarak kendimi affettirmeye çalışayım.
*Kaç haftalıkken ABD' de olmalıyım? Cevap; 31-36 haftalar arası istediğiniz bir tarihte orada olabilirsiniz. Şahsi önerim geç gitmemeniz. Dünyanın binbir türlü hali var. Vakitlice gidip evinize yerleşmeniz ve hastane-doktor visitlerinize başlamanızda fayda var.
* İngilizcem iyi derecede değil. Çok zorlanır mıyım? Cevap ; hayır zorlanmazsınız. Çünkü sizi karşılayacak ve evinize yerleştirecek kişilerden doktorunuza kadar muhatab olduğunuz insanlar Türk oluyor. Zorlandığınız yerde tercüme hizmeti alabiliyorsunuz.
* Vize işlemleri sırasında ABD adresi isterlerse ben kimin adresini vereceğim? Verdiğim adreste olmazsam sorun yaşar mıyım?
Cevap; herhangi bir otel ismi verebilirsiniz. O adres kısmını boş bile bırakabilirsiniz. Bu konu hakkında daha sonra uzunca bir yazı yazmayı planlıyorum.
Çünkü kampanya yapıyoruz diyerek saçma sapan koşullarla insanları resmen kandırarak sözleşme yapan bazı firmalar var. ABD doğumda kampanya diyor, fiyatlar şaka gibi gerçekten, çok uygun. Size başta melek yüzlerini göstererek yardımcı oluyor ve vize almanız esnasında adreslerini kullanabileceğinizi söylüyorlar. Ki aslında bu bir iyilik değil. Çünkü adres olarak otel adı bile yazsanız olur. Buraya kadar herşey normal. Ama oldu ki herhangi bir sebepten vazgeçtiniz doğumu bu şirket ile yapmaktan. İşte o zaman yandınız. Öyle büyük bir saldırıya başlıyorlar ki. Hamileymişsiniz, bebeğiniz etkilenirmiş, erken doğum tehlikesi atlatırmışsınız... Hiççç umurlarında olmuyor. Sizi vazgeçtiniz diye psikolojik olarak darma duman edene kadar hakaretler, tehditler... Ne isterseniz.
Siz siz olun fiyatı en ucuz bu firmalar diye in mi cin mi bilinmeyen insanları seçmeyin.
Türkiyede bir muhatabınız olsun mutlaka. Belli bir adresi,ofisi olan kurumsal bir şirketi tercih edin.
Yoksa bin kere pişman olursunuz fiyata göre karar verdiğinize.
Bu arada fiyata derken görünen fiyatı kastediyorum.
Belli başlı bir kaç hizmet için bahsettikleri fiyatlar geçerli. ABD' ye adım attığınız anda "bu anlaşmamıza dahil değil, bu da değil, bu da extra "cümlelerini sıklıkla duyacağınıza emin olabilirsiniz.
* Bir firma ile anlaştığımda nasıl bir yazılı sözleşmemiz olması gerekir?
Cevap; çok detaylı bir sözleşme olmasına özen gösterin.
Mutlaka Türkiye'de bir muhatabınız olsun. Bir şahıs ile değil bir şirket ile sözleşme (anlaşma metni değil)yaptığınızdan emin olun.
* Hangi eyaleti tercih etmeliyim?
Cevap; aslında bu tamamen sizin tarzına, hayatı yaşama şeklinize, neyi sevip nelerden uzak durmak istediğinize göre değişir. Madem benim fikrim soruluyor o halde ben;
Kesinlikle in cin top oynayan bir eyalette 1 gün bile kalamam. Bazı insanlar hamileleri kuş uçmaz kervan geçmez eyaletlere davet etse de ben metropol insanıyım. Kalabalık, enerjik, hareketli, canlı olmalı benim günlerimi geçireceğim yer.
El kaldırdığımda taxi durmalı. Araç kiralamak ve karnım burnumda, yabancısı olduğum, kurallarını bilmediğim bir ülkede araba sürmek ürkütücü gelir bana.
Onlarca çeşit restoran onlarca mağaza, park, cadde, müze gezmek varken ben çöl gibi bir yerde aylarımı geçiremem. Özetle ben güvenli, bilinen, canlı kanlı bir yerde doğum yapmanızı öneririm.
Çok uzun olacak tüm sorulara cevap vermem. Malum yarın iş var, kızın okulu var, oğluş gece uyutmuyor...
Herkese iyi geceler....
Bu arada kadriye.kulah@gmail.com adresinden mail ile danışmak istediğiniz konuları yazabilirsiniz.
Devamı daha sonra. Söz...

- Posted using BlogPress from my iPhone

16 Ağustos 2014 Cumartesi

Bebek geldi dertler değişti.

İnsanın hayatı bebekten sonra bambaşka bir hal alıyor. Bizim hayatımız bebekten önce ve bebekten sonra diye ikiye ayrılıyor. Demir' den önce bambaşka kaygılarım vardı. Bir kısmı kendimle, bir kısmı işimle bir kısmı kızımın eğitimiyle ilgili.
Demir doğdu ve o kaygıların bazıları rafa kalktı bazıları elbette devam ediyor. Ama 2 aydır kafada başka şeyler var, ağızdan başka şeyler dökülüyor.
" Demir bu hafta kaç gram aldı, ay sonunda doktor kaç kilo olmuş diyecek acaba, başını dik tutabiliyor, ellerini ağzına götürüyor, o başparmak çok mu lezzetli oğlum, neden hiç ağızdan çıkmıyor?" Kaygılar, sorular bunlar işte.
Aşılar gecikmesin, ateşi çıkarsa diye biz önceden ateş düşürücü bulunduralım evde. Uyku düzeni ne zaman rayına girecek? 5 saat uyudu, kan şekeri düşer mi? Uyandırsak mı acaba?
İşte bunun gibi kaygılarla dolu artık günlerimiz...
Biliyorum büyüdükçe dertler de büyüycek. Anneannem öyle derdi..



- Posted using BlogPress from my iPhone
 

Ben Kimim?

1981 Ankara doğumluyum. Üniversite de okuduğum bölüm ile ilgili bir gün bile çalışmayıp hep başka hayaller pesinde koştum. 2002 yılında mezuniyetimin ardından dünyanın en büyük ABD ' li ilaç şirketinde çalışmaya başladım. Satış temsilciliği, eğitim yöneticiliği, bölge müdürlüğü derken 10 yıl dolu dolu çalışmadım, yaşadım. 10 yılın sonunda geldim yeni maceralar için yol ayrımına. 6 yaşında bir prensesim,henüz karnımda kıpır kıpır dünyaya gelmeyi bekleyen bir prensim ve deliler gibi aşık olduğum bir kocam var. Hayatı, çocukları, yemek yapmayı, fotoğraf çekmeyi çok seviyorum. Konusmayı, yazmayı ve anlatmayı da...Kendim ve ailem için araştırıyor,okuyor ve deniyorum. Şimdi bunları sizlerle paylaşmak için anne görev başında.

İletişim

Detaylı bilgi için annegorevbasinda@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.